:::: MENU ::::

Pazarlama Faciası Paraf Kart

Uzun yıllardır Halkbank müşterisiyim. Ufak tefek sorunlar dışında da beni üzmediler. Bağlı olduğum şube çalışanları güleryüzlü ve yardımsever. Yüksek mevduatlı müşteri olmadığım için de aldığım hizmetin bana özel olmadığını biliyorum. Paraf Kart faciasıyla mecburen tanışana kadar, sorunlarımı gerek şube çalışanları, gerek de telefon bankacılığından rahatça hallediyordum. Uzun yıllar bütünleşik pazarlama iletişiminin bütün sahalarında görev yapınca, marka başarısının önemli adımlarından birinin, pazarda yaygın olmakla gerçekleştiğini yaşayarak öğrendim. Ürününüz cihanda bir tane de olsa, müşteri satış noktasında aradığını bulamamışsa yaptığınız iş boş çıkmış demektir. Pos makinelerini aylardır bağlayamamış, bağlasa da kullanıcı firmalara derdini anlatamamış bir kredi kartı markası, olsa olsa bağlı olduğu bankanın imajını parlatma amacıyla yaratılmıştır. Banka çalışanlarına verilen eğitimlerde öyle çok ara gazı verilmiş ki, gariplerim sattıkları ürünün Bonus veya World kartlar kadar yaygın kullanımlı olduğuna inandırılmışlar. Zaman ayırıp sahaya çıksalar, fazla değil üç avm dolaşsalar umutları hazan yaprakları gibi dökülecek. Başarılı marka yaratmak ürünü sahaya yaymadan cafcaflı reklamlarla göz boyamak değildir. Başarıyı hakkında “her türlü” konuşulmak zanneden markaları, uzun vadede kazanç değil kayıp beklemektedir. parafGarip bir şarkıcıya bol sıfırlı rakamlar ödenip, yabancı ajanslardan “esinlenilmiş” reklamları piyasaya sürmeden önce, keşke pazarlama kadrolarını güçlendirip satış noktalarında yerlerini almayı başarsalardı. “Yapacağız, edeceğiz” lerle bu işlerin yürümediğini bilecek kadar yaşadım. Halkbank’ın marka değerini yükseltip yabancılara satma hamlesine kurban edilen bir tüketici olarak şikayetçiyim. Kartı kullanmaya “kerhen” devam edeceğim, ama mutsuzluğumu da paylaşmamak içime sinmedi. Yazıma görsel ararken, Erkut Ergenç’in de konuyla ilgili yazılarına rastladım. Yazılara şuradan ulaşabilirsiniz. Banka çalışanlarından ya da reklam ajansından geldiğini düşündüğüm saldırgan yorumları da mutlaka inceleyin.


2 Comments

  • berna mutlu aytekin |

    Müge ablacım aynı dertten muzdaribim. Çalışanların tutumunda da seninle aynı fikirdeyim. Gerek çağrı merkezi, gerekse gişe yetkilileri muhteşem bir iş çıkardıklarını düşünüyorlar. Lakin kasada mağdur olan kişi biz müşteriler oluyoruz. Ayrıca kart ile yaşadığım sıkıntının bir başka boyutunu da bu vesile ile paylaşmak isterim.

    Kartım eski ev adresime Bahçelievler’e gönderilmiş, şifresi eski kartım ile aynıymış. Değiştirilmemiş, yeni şifre üretilmemiş. Teslim aldı gözüküyorum. Fakat ben teslim almadım. Kart limitim oldukça yüksek ve kime teslim edildiği belli değil. Telefonuma gelen mesaj ile böyle bir kartın olduğunu ve teslim edildiğini elimdekinin o kartın ilk kullanımında iptal edileceğini anlıyorum, hemen yeni kartın iptal edilmesini istiyorum. Çünkü kartı ben teslim almadım. Yeni bir kart istemedim. Bu esnada dışardayım. Alışveriş yapıyorum. Tek kredi kartım var. Tam kasaya geliyorum ki kartım taksit yapmaz hale geliyor. Neden çünkü taksit özelliğini yitirmiş fakat bizim bundan haberimiz yok. Aylık hatrı sayılır bir alışverişi başka kredi kartım yanımda olmadığı için Halkbankası’nın elimdeki eski kartı ile tek çekim ile ödemek zorunda kalıyorum. Telefon ile neden aksilik yaşadğımı sorunca ise anlık bir durum olduğunu öğreniyorum. Paraf karta geçtiğimde bu sıkıntıları yaşamayacağımı söylediklerinde karta geçiş için onay veriyorum. Yeni kartın iş yerime teslimini istiyorum ve benden bu iş yerinde çalıştığıma ne kadar ücret aldığıma dair bir faks göndermemi istiyorlar. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını hali hazırda müşterileri olduğumu söylüyorum. Adresime göndermeye ikna ediyorum. Sanki zorundaymışım gibi. Fakat ne oluyor biliyor musunuz kartım yenilenerek yine Bahçelievler’deki eski adresime gönderiliyor. Yine aynı süreci baştan yaşıyorum. Pes ettim.

    Ben Halkbankası ile 6 senedir çalışıyordum artık çalışmıyorum. Bunda çağrı merkezindeki arkadaşların yanlış bilgiler vermesinin payı çok büyük.

    Tüm personele kendi reklamlarını 24 saat seyrettirip beyin yıkadıklarından şüphe ediyorum.

  • Muge Cerman |

    BMA sen de dertliymişsin 🙂 Kartın ulaşımı macerasını ben de yaşadım. Ama şubedeki arkadaşlar gerçekten çok iyi niyetli ve yardımsever, onlar yetişti imdadıma da üçüncü seferde şubeden teslim aldım kartımı 🙂

So, what do you think ?