:::: MENU ::::
Posts tagged with: Liam Neeson

#Entourage , 3 Temmuzda Sinemalarda

entourage-movie

Severek izlediğim dizinin filmine davet edilince pek mutlu oldum. Uzun zamandır teyzemin sağlığındaki oynamalar nedeniyle öngösterimlere katılamıyordum, bu nedenle de heyecanla gittim filmin gösterileceği salona. 6 Emmy ödüllü dizinin hemen her bölümünde çok eğlenmiştim, filmi de beklentimi yükseltmeden izledim ve pek çok sahnede kahkahalarla güldüm.

Dizinin vazgeçilmez ögesi olan bolca ünlü yıldızı konuk etme, her sahneyi müthiş müziklerle süsleme ve izleyiciyi, yıldızların yaşadığı en lüks hayatın içine çekiverme geleneği filmde de sürüyor.
Diziyi izlememiş olsanız da üzülmeyin, filmi keyifle izleyeceksiniz. Yönetmen Doug Ellin’in hınzır kurgusu, sizi karakterlerle başarıyla tanıştırıveriyor.
Dizide yeni parlayan bir oyuncu olan ana karakterimiz Vincent Chase (Adrian Grenier) filmde artık paraya para demeyen ünlü bir yıldızdır. Çocukluk arkadaşı, sırdaşı, menejeri Eric (Kevin Connolly), bir türlü talihi gülmeyen aktör üvey ağabeyi Johnny nam-ı diğer Drama (Kevin Dillon), yıllarca ekibin şöförlüğünü ve tedarikçiliğini yapan ama sonra başarılı bir girişimle tekila imparatoruna dönüşen diğer can yoldaş Turtle (Jerry Ferrara) ile birlikte yine eğlenceden eğlenceye koşmakta ve hayatın tadını çıkartmaktalar. Vincent’ı ilk gençlik yıllarında bir reklam filmiyle keşfeden ve yıldız olma serüveninde yanı başında olan hırslı, hiperaktif artist ajanı Ari Gold’da (Jeremy Piven) karısına verdiği sözü tutup daha sakin bir çalışma düzenine sahip stüdyo yöneticiliğini sürdürüyor. Gold eline geçen bir senaryoyu teklif ettiğinde, Vincent’ın hem oyuncu hem yönetmen olmasını içine çok sindiremese de kabul etmek zorunda kalıyor ve macera başlıyor.
Ari’nin her derde deva, çılgın ve sadık yardımcısı Lloyd rolünde yine Rex Lee var. Texas’lı yatırımcı ve oğlu rollerinde Billy Bob Thornton ve Haley Joel Osment’ı izliyoruz. Thornton her zamanki sakin tavırlarıyla, yorulmadan oynamış. Çocuk oyuncuyken az da olsa sevimli olan Osment ise keşke büyümeseymiş dedirtiyor 🙂 Dizide Vince’in halkla ilişkilerini yürüten Shauna rolünde yine Debi Mazar var ve ekip her zaman olduğu gibi onu çileden çıkaracak şeyler yapmayı ihmal etmiyor.
Filme konuk olanları saymakla bitirmek mümkün değil, yapımcılığı da üstlenen Mark Wahlberg, Mark Cuban, Liam Neeson, Pharrell Williams, Kelsey Grammer, Gary Busey, Mike Tyson, George Takei, Warren Buffett, David Spade, Piers Morgan, Jon Favreau yazabildiklerim. Jon Favreau ile Drama arasında geçen konuşmayı izlerken su içiyordum, gülerken burnumdan çıktı hepsi 🙂
Doug Ellin filmi kendi senaryosuna, karakterlerine ve Rob Weiss’ın hikayesine dayanarak yönetmiş. Filmin yapımcılığını Mark Wahlberg, Stephen Levinson ve Ellin, yönetici yapımcılığını ise Wayne Carmona üstlenmiş.
Kamera arkası yaratıcı ekibinde de dizide çalışmış kilit isimler bir araya gelmiş. Görüntü yönetiminde Steven Fierberg, kurguda Jeff Groth, yapım tasarımında Chase Harlan ve kostüm tasarımında Olivia Miles.
Küfür kıyamet ve baskın maço karakterlere rağmen eğlenceli vakit geçirilen, Hollywood rüyasını dibine kadar yaşayanları, Sunset Bulvarını, Malibu sahillerini izleyebileceğiniz sabun köpüğü gibi hafif bir yaz filmi olmuş Entourage.
İyi seyirler.
Detaylar için BURAYA tıklayınız.
Görsel kaynağı ŞURADA


Wrath of the Titans, Titanların Öfkesi

Bu sabah Warner Bros’un davetiyle “Wrath of the Titans/Titanların Öfkesi” filmini izledim. İlk filmi izleme fırsatım olmamıştı, gitmeden önce internet üzerinden trailer ve referans videoları izledim, kendimi izleyeceğim filme hazırladım.

 Jonathan Liebesman’ın yönettiği “Wrath of the Titans/Titanların Öfkesi” ünlüler resmi geçidi gibi bir görsel şölen. Fantastik filmlerden hoşlananlar, nefes kesici şekilde geçecek yüz dakikaya hazır olsunlar. Laf olsun diye söylemedim, gerçekten koltuğunuza yapışıp izleyeceksiniz bu filmi. Özellikle 7 yaş üzeri erkek çocuklu aileler için eğlenceli bir haftasonu seçeneği olacaktır.

Mitolojiye tutkun biri olarak Pegasus, Minotor, Chimera ve Cyclopslar gibi yaratıkları; Zeus, Hades, Poseidon gibi tanrıları beyazperdede izlemek pek hoşuma gitti.
Avatar ile tanıdığım, Perseus’u canlandıran Sam Worthington’a; Zeus rolünde Liam Neeson, Hades rolünde Ralph Fiennes ve Andromeda rolünde Rosamund Pike eşlik ediyorlar. Hephaestus’u canlandıran Bill Nighy ise itiraf etmeliyim ki benim için hep Love Actually’deki Billy Mack karakterinde kalacak 🙂 Adamcağız bu filmde de, Harry Potter ve Pirates of Carribean serilerinde de eğlenceli karakterler çiziyor ama o benim için hep geçkince popstar olacak 🙂
Ralph Fiennes ve Liam Neeson da her filmini pek severek izlediğim oyunculardır, bu filmde de rollerinin hakkını zorlanmadan veriyorlar.

Daha önce The Sorcerer’s Apprentice filminde izlediğim ama asla hatırlayamadığım Toby Kebbell ise eğlenceli bir karakter olan Poseidon’un yarı tanrı oğlu Agenor’u başarıyla canlandırıyor.
İnsanlığın sadakat yoksunluğundan ötürü tehlikeli ölçüde zayıf düşmüş olan tanrılar, ölümsüzlüklerini kaybetmek ve babaları Kronos’un güçlenmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınca  tanrı Zeus oğlu Perseus’tan yardım ister. Perseus ise kendi oğluyla huzurlu bir hayat sürmek üzere ölen karısına söz vermesine rağmen, yine oğlunun geleceğini düşünerek babasına yardım etmek üzere Kraliçe Andromeda, Poseidon’un yarı tanrı oğlu Agenor ve devrik tanrı Hephaistos ile birlikte yeraltı dünyasına yola çıkarlar.
Hikayenin devamını bu cuma gösterime girecek filmde izleyeceksiniz 🙂