Zaten yerlerde sürünen moralim biraz önce yaptığım telefon konuşmasıyla iyice perişan oldu. Sevgili Davut Topcan, “Her şeye rağmen yalnız değiller” projesi kapsamında, Yalova’da gittiği bir kanser hastası ziyaretinden sonra, yapmak istediği jest için destek istedi. Hasta 10 yaşında bir yavrucak, yaşıtları koşup oynarken o lösemi ile savaşıyor. Sarı saçlı, mavi gözlü şirin mi şirin yavrucak Davut’un da yüreğini yaraladığı için yanından ayrılırken ona sormuş “en çok ne sevindirir seni söyle bakalım?” Miniğim cevap vermiş “şöyle parlağından bir araba, kumandalı olsun ama” Davut’um da aramış ki, bir yerlerden ne yapıp edip buluruz acaba diye akıl almaya. Yüreğim eridi bir an; düşünsenize dostlar, 10 yaşında bu bebe, daha ne güzel günler yaşayacak cümlesini kurup kuramayacağmızı bile bilemediğimiz bir bebe. İsyan ettim bir an, eski güçlü günlerimde olmadığım için, hemen el atıp bu ihtiyacı karşılayamadığım için.
Kimi ararım ne yaparım diye düşünürken, sizler geldiniz aklıma. Evet sizlerden yardım istiyorum, elbet birinizden birinizin tanıdığı bir ürün yöneticisi veya pazarlama müdürü vardır oyuncak firmalarından birinde. Lütfen yardımcı olun; onlara ulaşıp karınca kararınca da olsa, Davut’un bu projesi kapsamında gideceği illerdeki minik kanser hastalarına verilecek oyuncaklara sponsor olsunlar. Biliyorum ki hepsinin bu tip işler için bütçeleri var. Saçma sapan TV programlarına, şımarık artist çocuklarına yağdıracakları oyuncak bütçelerinden azıcık kırparak bile bu işi başaracaklarını çok iyi biliyorum. Haydi dostlar, ne olur destek verin ve doğru isimlere ulaşabilelim.
Hediye verildiğinde onların yüzünün alacağı ifadeyi görmek ömre bedel. Yarın Davut’um o ifadelerden birine, kendi kısıtlı imkanı ile tanık olacak. Bir sonraki ziyaretinde yanında olalım, bizler de tanık olalım bu mucizeye.
Çocuklu dostlarım, sizlerden bu konuda daha çok destek bekliyorum, haydi bağlantılarınızı elden geçirin ve müjdeyi verin bize.
Posts tagged with: oyuncak