Bugün yeni bir yılın ilk günü, hayalindeki müzik için, müziğindeki hayalin peşine düşen ve Berklee College of Music’ten burs kazanmayı başaran oğlumdan ayrı geçen bir yıla ilave olan bir başka gün. Duyduğum gurur, özlemimi hafifletse de, bazen burnumun direği sızlıyor Emir’imi düşündükçe. Sağlıklı, huzurlu ve başarılı olması avutuyor tabii ama, “canım oğlum” diye sarılıp öpmek, şakalaşıp birlikte gezmek isteği çok zorluyor bazen. Annelik zor iş gerçekten de, özlemimi ona hissetirmemeye çalışmak oldukça yordu beni. Skype programını yazandan allah razı olsun. Yoksa bu koca yılı nasıl geçirirdim bilmem. Saat farkına aldırmadan uzun uzun sohbet ediyoruz ve özlemimizi gideriyoruz. Ara vermeden 3 dönem okuduğu için gelemedi, yılbaşı için gelmeye çalıştığında da askerlik sorunu çıktı karşımıza. Ayrı kaldığımız süre içinde, senfonisini adım adım dinledim, sahne düzenini planlarken önerilerde bulundum. Bu arada; genç bir Türk yönetmenin çekeceği yeni bir filmin müziklerini hazırlıyor, bu da duyduğum gururu bir kaç kat arttırıyor. Şimdilerde bir kız arkadaşı var hem güzel hem yetenekli, yaban ellerde yalnızlığını paylaşacak bir nefesin hayatında olmasına çok seviniyorum. Aynı okulda olmaları ve zorlukları bilmeleri ilişkilerinde anlamsız kıskançlıkları da engelleyecektir. Başarılar canım oğlum ve onu mutlu eden arkadaşı Amberlynn, en kısa sürede okul kağıtlarının askerlik şubene ulaşmasını diliyor ve bahar tatilinde sizleri burada ağırlamayı hayal ediyorum.
12 Comments
So, what do you think ?
Allah kavuştursun Müge abla.
Henüz anne değilim ama kedi kızlarımdan ve oğlumdan bile 1 hafta ayrı kalmaya dayanamadığımdan seni anlıyorum az da olsa. Bir de ağabeyimin Fransa’ da olduğu koca 3 seneyi ve onu görmeden geçirdiğim kocaman 6 ayı düşününce… Daha havaalanındayken gözlerim kıpkırmızı olmuştu bile… Güçlü kadınsın be TT derken bundan bahsediyorum. Annem gibisin. İçinde olan biteni kocaman gülümseyen,insanın içini ısıtan, enerji veren yüzüne yansıtmadan orda tutmayı harika başarıyorsun. Emir’ in fotoğraflarından annesine benzediği anlaşılıyor. Baksana ne kadar da mutlu gülümsüyor. Arada bir üzülmesen biyonik olduğunu düşünürdüm… Neyse ki değilmişsin 🙂 Seni seviyorum TT. Anne tarafına bayılıyorum. Hem ben de senin kızın değil miyim. Kıskanıyorum bak 🙂
ah ahhh en kısa zamanda kavuşmanız dileklerimle… Şuna bak gülen yüzü yeter canım benim
Yorum yapmanin zor oldugu bir yazi. Uzakta olsa bile her an yaninizdaymis gibi yasadiginiz cok belli. Allah herkese guzel bir aile nasip etsin insallah. Size ve oglunuza da daha guzel bir gelecek…
Allah herkese bu denli gurur duyabileceği evlatlar nasip etsin, hayallerinin peşinden koşabilen, karakterli bir evlat yetiştirdiğin için sende gurur duymalısın kendinle,
Müge hanım, öncelikle oğlunuzu tebrik ediyorum. Berklee College of Music gibi bir okulda burslu okumak çok önemli bir başarı. Şahsen hayali bu olup da başaramayan Amerikalı arkadaşlarım oldu.
Ben de 15 yaşında elimde bir valizle ailemden uzaklara gitmiştim eğitimim için. Lisede Amerika’da okurken bırakın interneti, telefon bile çok lükstü. Sayfalarca yazılan mektuplar Türkiye özlemini giderirdi. Hergün eve dönüşte posta kutusunu açmanın verdiği heyecanı hala ararım.
Büyük hedefler zorluklar yaşanmadan gerçekleşmiyor. Oğlunuza başarılar diliyorum. New York’a yolu düşerse tanışmak isterim. Hem bolca Türk yemeği yediririz kendisine 🙂
Sevgiler, saygılar
Ahmet Kırtok
Seni ancak “anne” olanlar anlayabilir teysem, ne diyebilirim ki…. Senin burnunun diregi sizladikca, benimki de sizliyor… Surada 5 saat ayri kaliyoruz kizimla, nassssil ozlemis oluyorum onu kucakladigimda okulun kapisinda…. Kolay mi… ahhhh… ahhh
Ben de Emir’i çok özledim. -i don’t know if you remember me, but- Emir hayattaki en eski ama asla kopmadığım, belki de kopamadığım arkadaşlarımdan. Bazen yıllarca görüşmediğimiz oldu ama hayat bizi hep karşılaştırdı. Çok alaksız zamanlarda, çatıdaki stüdyoda buluştuk hep. Gerek ona yardım olsun, gerek kayıp zamanın acısı çıksın, gerek benim işim olsun.. Ama Emir hep çok özel bir insan oldu benim için, taa çocukluğumuzdan beri. Onu ne kadar özlesem de, sonunda başarıp gittiği için, onun adına çok mutluyum.
O güzel ve Özel insanı,
Emir’i ve Müziğini özlememek mümkün mü?
1 ay kadar oldu işe başladım ve oğluma teyzesi bakıyor daha iki yaşında ve hep onu düşünüyorum onunla oyun oynayamıyorum parka götüremiyorum işten 7 de çıkıyorum eve gidinceye kadar 8 oluyor onun en güzel zaman larını onunla geçiremiyorum eğer zengin olsaydım 500 lira için oğlumu birakmazdım ilerde bana kızar mı bilmiyorum ama onu herseyden çok seviyorum bunu sadece rahatlamak için yazdım, çevremdekilere anlatsam “sigortan yatsın çalış gençliğinde çalış” ama oğlumun bebekliğini çocukluğunu ne zaman göreceğim şimdi koşa koşa ona gidip sımsıkı sarılmak istiyorum anne olmak bir başka, üzüntüsü bile hiçbir acıya benzemiyor içimi yakıyor hoşcakalın…..
Sevgili Yıldız;
Uzun yıllar önce senin hissettiklerinin her birini ben de hissettim. İki yaşına kadar annem baktı sonra da yuvalarda büyüdü Emirim. Dertlenme, sadece işten gelir gelmez hiç bir şeyle ilgilenme yarım saatini ona ayır. Boşver evde kimse açlıktan ölmez. Sana doyar zaten yarım saatte sonra diğer işlerle rahatça ilgilenirsin. Hem böylece anılarında “saat yedi cıvarı eve gelen ve bana sarılan bir annme vardı” olarak eyr edersein. Hem üzülme bak Emir’e başarılı bir genç adam oldu.Senin sevgin ve desteğin de oğlun için önemli, ama kendini de heba etme lürfen, sonra hasta olursun bu daha fena.
Sevgi ile kal…
keşke tüm özlemlerin nedeni benzer olsa ama…