:::: MENU ::::
Posts tagged with: İstanbul Modern

Istanbul, Modern Sanata Dokunuyor!

Salı sabahı Istanbul Modern‘in davetiyle güne; güzel manzara, dostlarla keyifli sohbetler ve Istanbul Modern Cafe’nin hazırladığı leziz bir kahvaltıyla başladım. kahvaltiGüleryüzlü ve tatlı dilli harika ev sahibelerimiz Genel Müdür Çiler Yıldız, Pazarlama Direktörü Gülcem Bayer Deniz, Pazarlama Sorumluları Gizem Telci ve kendisini daha önce The Great Masters sergisindeki harika ev sahibeliğiyle tanıma şansı bulduğum Sebla Şahin, Etkinlik Sorumlusu Irmak Öngü ile İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteklediği yeni projeleri “Modern Sanata Dokunun!” konusunda bilgiler aldık ve Erol Akyavaş Retrospektif sergisini rehber eşliğinde gezdik (bu serginin açılış toplantısına katılıp; İlona Akyavaş’ın içten açıklamalarıyla sanatçıyı daha iyi algılamış, daha sonra yurt dışında yaşayan bir arkadaşımla tekrar görmüştüm, ama her gelişimde farklı güzellikler keşfettiğim bir sergi oldu. Sergiye ait fotograflarıma ŞURAYA tıklayarak erişebilirsiniz). toplu foto kioskIstanbul Modern Genel Müdürü Çiler Yıldız ve İstanbul Kalkınma Ajansı adına bizlere katılan Arzu Parmaksız ile Nesrin Bedeloğlu’ndan dinlediğim bilgileri sizlere de aktarmak isterim.
2004 yılından bu yana, çağdaş sanatçıların sergilerine evsahipliği yapan Istanbul Modern; müze için yerleştirdiği dokunmatik ekranlı tablet bilgisayarlarla konuklarına hizmeti bir adım ileriye taşıyor. tabletMüze girişinde incelediğimiz bordo renkli ve kocaman bir cep telefonunu andıran dokunmatik ekranlı kiosk ise bu yılın sonuna dek Istanbul’un 13 ayrı noktasında yer alacak. Önümüzdeki yıl sayılarının daha da artacağı belirtilen kiosklar; hem bu şehirde yaşayanlara, hem de Istanbul’u gezmeye gelen yerli yabancı konuklara modern sanata dokunma şansı tanıyor. “Modern Sanata Dokunun” projesi; İstanbul Modern’in her kesimden ziyaretçiye sanatı sevdirme ve onların etkin biçimde sanata katılımlarını sağlamayı da hedefliyor. İstanbul Modern-3 (2)Ziyaretçinin ilgiyle kullanımını sağlayacak bir iletişim dili ve küratöryel kapsam ile hazırlanmış içerik, hem Türkçe hem İngilizce olarak potansiyel ziyaretçilerin hizmetine sunulmuş. Şimdilik Atatürk Hava Limanı, Sabiha Gökçen Hava limanı, Sultanahmet Meydanı, Tünel, Galata, Kanyon, Kadıköy İskelesi’nde yer alan kiosklardan; ilerideki tarihlerde bilet satışı da planlanıyor. “Modern Sanata Dokunun” projesiyle; müzenin potansiyel ziyaretçilerinin çağdaş sanatla ilgili farkındalığının sağlanması, ücretsiz eğitim-sosyal programlara katılımın artırılması ve İstanbul’da gelişen alternatif kültür turizmine katkıda bulunulması hedefleniyor. Proje kapsamında müze içerisinde, ziyaretçilerin kullanımına sunulan tablet bilgisayarlardaki İstanbul Modern mobil uygulaması aracılığıyla müze koleksiyonu, sanatçılar ve eserleri ile ilgili kapsamlı bilgilere, dijital sergi kataloglarına ve yayınlara erişilebiliyor.

 

 

 


Istanbul Modern’de Yeni Sergi: Modernlik?

Dün sabah saatlerinde, İstanbul Modern ‘de; “Modernlik? Fransa ve Türkiye’den Manzaralar” başlıklı yeni serginin açılış öncesi bilgilendirme toplantısındaydım. 16 Ocak- 16 Mayıs tarihleri arasında sanatseverlerin gezebileceği sergi; Comité Colbert sponsorluğunda gerçekleşmiş.

Modernleşmenin günümüz sanatına olan etkilerini araştıran sergide, sanatçıların modernleşmeyle hesaplaşmaları ve modernlik olgusu işlenmiş.  

Modern hayatın dinamiklerine odaklanan sergide; Nevin Aladağ, Fikret Atay, Kader Attia, Ayşe Erkmen, Cyprien Gaillard, Thomas Hirschhorn, Pierre Huyghe, Chris Marker, Sarkis, Hale Tenger ve Nasan Tur’un eserlerini inceleyebilirsiniz.
Modernliğin geride bıraktığı tortuların hayatımıza nasıl sızdığının ortaya çıkarmaya çalışıldığı sergi; Türkiye’nin modernleşme sürecindeki ilk rol modeli Fransa’dan ve Türkiye’den sanatçıların eserleriyle, modernliğin farklı biçimlerde sürekli karşımıza çıkan kalıntılarının bugünü ve geleceği nasıl dönüştürebileceği de tartışmaya açılmış.
Fikret Atay’ın beni çok rahatsız eden ve 5 saniyeden kısa sürede sergilendiği alanı terk ettiğim videosu dışında bütün eserleri keyifle inceledim.

Cezayir göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Lyon’un banliyölerinde doğan Kader Attia; siyaha boyanmış ve mozaik aynalarla kaplanmış eski buzdolaplarından oluşan enstalasyonuna Skyline adını vermiş.

Hemen karşısında Nasan Tur’un Once Upon A Time adını verdiği ve sekiz ülkenin saten bayraklarından oluşan eseri var. Yugolavya, SSCB ve Doğu Almanya gibi siyasi dünya haritasından silinmiş ülkelerin bayrakları bunlar.

Hale Tenger’in enstalasyonuna, tepeden yere tüylerle kaplı bir kapıdan giriyorsunuz. Karanlıkta sessizce dönen fiziki bir yerküreyle karşılaşıyorsunuz. Diğer tarafta ise perdenin açılmasıyla ortaya çıkan ters bir siyasi küre yer alıyor. Bu bölümde arka planda çalan müzikle birlikte, dünyada olan bitenleri izler gibi tuhaf bir ruh haliyle izliyorsunuz.

Chris Marker’ın Zaplama Bölgesi “Hayali Bir Televizyon İçin Öneriler adını verdiği multimedya yapıtı en çok vakit geçirdiğim bölüm oldu. Marker’a göre modernlik kesintili ve sürekli hareket halindeymiş. Yaz sonu Boston ve New York’da hemen her Uzakdoğu’lu ortamda rastladığım figür olan Maneki Neko’yla karşılaşmak da hoştu.

Ayşe Erkmen’in altı farklı boyda doksan tane yeşil mayın heykelinden oluşan enstalasyonu, modern çağın en sinsi savaş aracı olan kara mayınları. Yine Ayşe Erkmen’in bir diğer çalışması olan Fış Fış isimli, yaklaşık üç metre boyundaki zarif metal kayık; modern dünyada ütopik arzuların imkansızlığını vurguluyor.
Pierre Huyghe’nin Streamside Day adını verdiği video enstalasyonunu mutlaka izleyin, çok etkileyici.

Usta sanatçı Sarkis’e ait bölümde, sanatçıyla NTV röportaj yapacağı için fazla vakit geçiremedim. Renkler ve duvara yansıyan videoda gördüğüm melek figüründe aklım kaldı, bir ara tekrar uğrayıp rahatça inceleyeceğim.

Etkilendiğim bir başka bölüm de, genç sanatçı Nevin Aladağ’ın Freeze serisi oldu. Break dans figürleri yaparken donuvermiş insanların olduğu fotograflarla modern kent yaşamının dinamikleri ve bireyin kentteki hareket alanı sorgulanmış.

Cyprien Gaillard ise kentlerin yeniden yapılandırması sırasında yıkılan binaların molozları üzerine gerçekleştirdiği Höyük isimli bir fotoğraf projesi ile katılmış sergiye.

Thomas Hirschorn’un One World adını verdiği çalışması kartondan bir sunak üzerinde manken kollarıyla desteklenen bir dünya küresinden oluşuyor. Sanatçı bu uygulamasıyla; hem tarihi hem de şimdiki zamanı sorgulayarak, farklı bir gelecek kurgulamayı öneriyormuş.
Sergi süresince İstanbul Modern ‘de çok sayıda da etkinlik düzenlenmiş. Garanti Bankası’nın katkılarıyla gerçekleşecek “Modern Zaman Atölyeleri” programında 4-5 ve 6-7 yaş grubu için “Sihirli Ayna”, 8-10 yaş grubu için “Sandık İçi Atölyesi”, 11-13 yaş grubu için “Bayrak Tasarım Atölyesi” adlı etkinlikler var. Ayrıca aileleriyle birlikte 3-5 yaş grubu “Benim Tombik Kürem”, 6-10 yaş grubu ise “Gündüz Başka Gece Başka” adlı etkinliklere katılabilecekler.
Ayrıca 7-17 şubat arasında; sergide Zapping Zone eserini goreceğiniz Fransız sinemacı Chris Marker 13 filmiyle anılacak.
Etkinlik detaylarını;  Modernlik sergi etkinlikleri- 15 Ocak 2013  yazısına tıklayarak word formatında bilgisayarınıza indirebilir, sergiye ait eserleri görebileceğiniz daha fazla fotografıma da ŞURAYA tıklayarak ulaşabilirsiniz.