:::: MENU ::::

Whirlpool Mutfak Sanatları Akademisi’nden bir TT geçti :)

Geçtiğimiz günlerde sevgili Ufuk Özgül’den 12 ekimde Whirlpool Mutfak Sanatları Akademisi‘nde düzenlenecek İtalyan Mutfağı eğitimine katılmam için hoş bir davet aldım. MSA dis cephe Heyecanla beklediğim eğitim dün akşamdı, erkenden yola çıktım Maslak yönü olunca istikamet, risk almaya gelmez diye düşündüm. Tabii metronun İTÜ Ayazağa çıkışını hatırlayınca çocuk gibi sevindim. Whirlpool  Mutfak Sanatları Akademisi harika bir mekan yaratmış. Buraya girip bu kütüphaneyi, eski yıllardan kalan objeleri, ve tabii o mutfağı ve malzemeleri gören her kadının  aklı başından gidiyordur eminim.

Global Tanıtım’ın en güler yüzlü ekip üyesi sevgili Ufuk Özgül ve Yemekname’nin mimarı Devletşah‘la kapıda karşılaştık, hemen arkamızdan da Ayşem Öztaş ve eşi geldiler. Tabii heyecanla Ayşem’in iyice belirginleşen karnı ve hamileliği ile ilgili sohbetler ettik. Biraz sonra da Mutfak Sırları iklisi Nilay ve Bora katıldılar aramıza.  Ekip hazirlaniyor Bir süre daha trafik nedeniyle ulaşamayanları bekleyip, herkes tamamlanınca bizleri eğitimin verileceği muhteşem bölüme aldılar. Yukarıdaki satırlarda da belirttiğim gibi bu mutfağı görüp de mutlu olmayacak pek az kadın vardır herhalde 🙂 Öğretmenimiz Gabriele Sponza ise film karesinden fırlamışçasına yakışıklı ve zarfi biriydi. Seçilen menü pek leziz görünüyordu, tabii benim yüzgeçli ve kanatlıları yiyememe sorunum dışında 🙂 İlk olarak tatlımızı hazırladık, bekleme süresi nedeniyle ilk sırayı ona vermişti Gabriele Üstadımız.  Armut tatlısı için armutlarımızın çekirdekli kısmını çıkartıp, kırmızı şaraba yatırarak içine ömrümde ilk kez gördüğüm minik deniz yıldızı kılıklı kuru ananas, karanfil ve vanilya çubuğu ekleyerek fırına verdik. Bir yanda da parça çikolataları maskarpon peyniriyle karıştırıp erittik ve armutların içine koymak üzere kenarda donmaya bıraktık. Daha sonra kırmızı soğanı ince ince dilimleyip, balzamik sirke, bal ve sızma yağ ile karıştırdık, salatalık ve çeşitli yeşillikleri de ekleyince ellerimizle iyice sosa bulanmasını sağladık ve tabaklara alıp üzerini de parmesanlarla süsledik. Muge ve salatasi Açlıktan mideniz guruldarken yemek hazırlamak çok da zor değilmiş 🙂  Salatalarımızı şaraplarımız eşliğinde yedik. Kallavi oranda hazırladığım için artanı eve götürmek üzere sakladım. Sonra sıra geldi ömr-ü hayatımda yapmaktan hep kaçındığım Risottoya. Tam bir törendi hazırlık ve ocağın karşısında geçirdiğim vakit, bana neden risotto yapmaktan kaçındığımı tekrar hatırlattı 🙂 Muge ve risottosu Ama alnımın aklıyla başardım. Gabriele’nin gösterdiği şekilde tabağı neredeyse dik tuttuğumda yerinden kımıldamadı bile, tadı da pek lezizdi. Hatırlayacağım en önemli not, yaptığımız hiç bir risottonun diğeri ile aynı olamayacağıydı. Sıra deniz ürünlerine gelince mutfağımı NOA‘ya armağan edip kokudan en az rahatsız olacağımı umduğum köşeye kaçıp, fotoğraf çektim.  Şarabımı yudumlayarak arkadaşlarımı izledim. Sonra sıra tatlımızı sunmaya geldi; önceden hazırladığım çikolatayı armutların ortasına yerleştirip üzerlerine taze nane yapraklarını da süs yapınca tatlım yenmeye hazır hale geldi, NOA hemen mideye indiriverdi 🙂 Ben ise eve götürmek üzere onları da paketledim. Devletşah’ın risottosu da pek lezizdi ve evde olmayacakları için onunkini de aldım, hatta biraz önce hem anneme hem kendime ziyafet çektim 🙂

Teşekkürler Whirlpool Mutfak Sanatları Akademisi;  Gabriele Sponza ve ekibine, özellikle bizlere malzeme taşıyan, dağınıklarımızı toplayan Gabriele’nin “Aslanları” na çok teşekkürler ve Global Tanıtım sizler müthiş bir ekipsiniz, harika bir etkinlikti çok güzel vakit geçirdim, uzun süredir yüzümde bu kadar huzurlu bir ifade görmediğini söyleyen dostların yalancısıyım.


5 Comments

  • sanem |

    Ne kadar güzel bir gün geçirmiş ve yazıya dökmüşsünüz.Ellerinize sağlık.nefis görünüyor.

  • hakan turkkusu |

    okudukça valla iştahım kabardı, bir gün o muhteşem risotto’nun tadına bakmak isteyenler listesine beni ekle abla’mmmmmm…

So, what do you think ?