:::: MENU ::::

Hasta yakını olmak…

Hasta olmak mı zor, hasta yakını olmak mı? Ne zor bir soru, yumurta-tavuk sonsuzluğu gibi. 2000

Annem ve Babam 1978 Philips kokteyl parti

Annem ve Babam 1978 Philips kokteyl parti

yılından bu yana; önce küçük teyzemin beyninde oluşan tümör, ameliyatı ve klostrofobisi olduğu için her yıl MR-tromografiye onunla birlikte girmem, sonra alzheimeri hızla ilerleyen ve 4 yıl çektikten sonra vefat eden büyük teyzem, yatalak olan babam ve şimdi de alzheimer ikinci devreyi süren annemle hasta yakını rolündeyim. Her ne kadar hayattan almam gereken dersler var diye düşünmeye çalışsam da çok zorlandığım zamanlar oluyor. Hasta yakını olmak, hasta olmaktan daha zor. Benim de onlar gibi ilgiye, bilgiye ve yardıma ihtiyacım oluyor. Alzheimer’lı bir hasta yakını olmak ise en zoru. Annenizle ve babanızla en güzel günlerinizi geçirecekken neredeyse onlara annelik etmeye başlamak hiç de kolay değil. Sevdiğiniz birinin gün geçtikçe sizden ve dünyadan uzaklaştığını öğrenmek ve bununla baş etmeye çalışmak başlı başına bir meslek gibi. Annemin hastalandığını farkettiğimde ilk hissettiğim öfkeydi. “Neden ben, neden annem? Herkese yardım etmeye çalışıyorum, kimseye bilerek kötülük etmem, bu durumu hak etmedim” diye düşündüm günlerce. Üzülmekle bir yere varılmayacağını bildiğim için toparlandım. Aynı sıralarda hayat bana anlamsız şakalarından birini daha yaptı, yürüme zorluğu çeken ve bu nedenle sürekli altını bağlamak zorunda kaldığım babam, bir an başımı çevirdiğimde düşüp kalça kemiğini kırdı. Başarılı bir ameliyat geçirmesine rağmen yürümeyi reddetti ve iyice yatalak oldu, şimdilerde özel olarak bakılıyor. Annem yalnız kaldığı için hastalığı daha hızlı ilerlemeye başladı. Çeşitli ilaçlar ve zihinsel aktivitelerle biraz yavaşlatmayı başardık. Ama aynı soruyu 10 dakika içinde 5 kez sormasını engellemek mümkün değil ne yazık ki. Huyunun değişmesine, yeni yeni takıntıları olmasına, bakışlarının her geçen gün daha donuklaşmasına tanık olmak ve katlanmak için peygamber sabrı gerekiyor inanın. Üzülmemin, öfkelenmemin yararı yok biliyorum ama bazen o kadar zor geliyor ki herşey, “yeter artık” diye haykırmak istiyorum. Her gün yapıcı, sevecen ve ilgili biri olmam bekleniyor benden. Tanıyanlarınız genellikle neşeli ve güleryüzlü olduğumu bilirler. Bunu sağlamak için ne çok yöntem geliştirdim bilseniz. Mutlaka kendime zaman ayırmaya çalışıyorum. Bulduğum her fırsatta deniz kenarına gidiyorum, kısa bir süre de olsa hiç bir şey düşünmeden sadece denize bakıyorum. Annemin sevdiği yemekleri yaparken, değişik tarifleri deneyerek kendimi de oyalıyorum. Daha çok okuyorum, yenilikleri takip ediyorum. Uzmanlar kadar konuyu bilirsem, anneme daha çok yardımcı olurum düşüncesiyle yerli ve yabancı kaynakları sürekli tarıyorum. İnternet en iyi dostum, bilgiye olan tutkum belki bir gün işe de yarar.
Bir başka yazıda alzheimer denen illeti nasıl tanıyabileceğinizi neler yapabileceğinizi anlatmaya çalışacağım.Benim hayatımı kolaylaştıran bir örneğim olmadığı için çok sıkıntı çektim, bu nedenle yaşadıklarımdan çıkardığım dersleri, seve seve sizlerle paylaşacağım. Yazıma anneciğim ve babacığımın eski ve yeni fotoğraflarını da ekledim, insanların kendi kendinin karikatürüne dönüşmesi çok acımasız. Umarım bizler daha bilinçli ve daha sağlıklı yaşlanırız.


14 Comments

  • ferkul |

    (((

    sanırım sizi ancak bi tek ben anlayabilirim

    Allah sabır, metanet ve size sağlık versin

    ve sonunu hayretsin

  • Pazarlama Cadısı |

    Canım TTm. İnan bana söz konusu en yakınımızddakilerin sağlığı olunca “neden ben?” hepimizin sorguladığı konu oluyor. Güçlü olan gerçeğe dönüyor, güçsüz olan o sorunun cevapsızlığı altında ezildikçe eziliyor. Ne yazık ki elimizden geleni sonuna dek yapsak da bazen en sevdiklerimiz için çaresiz kalabiliyoruz. Bunun nasıl iç acıtan, yürek yakan bir durum olduğunu sevgili babacığımın kanserinin son döneminde fazlasıyla yaşamıştım. Yapacak bir şey kalmadığında nedenleri, niçinleri bir kenara bırakıp, daha fazla ne yapabileceğimize bakıyoruz. İçimiz o kadar acırken, hayatta kalabilmenin çarelerini arayıp, herşeyi gülücüklerin altına saklıyoruz. Yazını okurken kendimi görüyorum zaman zaman. Sen tanıdığım en güçlü kadınlardan birisin. Senin gibi güçlü durduğumu bilmek büyük bir onur. Dibe vurmazsan yukarı da çıkamayacağımızı zaten konuşmuştuk. O zamanlarda ben hep etrafında geziniyorum. Cadıı demen yeter 🙂 Seni seviyorum TT, süper kadınsın…

  • Goktug Okan Oguz |

    Mügecim… Yüzündeki meleğin içinde kopan fırtınaları nasıl da böyle gizledi bilemiyorum. Allahtan sana sabır ve sağlık diliyorum. Bana hep moral oldun. Yapabileceğim birsey varsa haber ver yeter.

  • ff den birisi |

    Zor,

    Bir yandan da, beni dusunduruyor. Babamla aram hep uzak oldu. Kendisine baktiracak birisi degil ama ona en yakinlastigim zaman hasta oldugu zamandi. Simdi dusunuyorum, ileride ne nasil olacak diye. Simdi hasta degil, cok iyi. Ama sanki gunun birinde pat diye gidecek. Bu korkuyla yasamak da zor, yakin olmamak ve onu yeterince taniyamadan yaninda olamadan gidecegini bilmek. Siz, en azindan onlari tanimissinizdir diye tahmin ediyorum. Ben, yatalak da olsa, babamin yaninda olabilmek isterdim.

  • ceoyavuz |

    Süper güçlü ve girimci bir ablasın sen, seni girişimci olarak tanıdım ve azmine hep hayran kalmıştım. Şuan aynı şekilde sabrına hayranlık duyuyor ve seni tebrik ediyorum. Hep sen beni tebrik ederdin TT. Allahtan acil şifalar vermesini, sana da güç kuvvet vermesini diliyorum.

    Sevgi ile kal TT.. 10.000 km öteden bir Çinli 🙂

  • arzu pınar |

    Allah sabır versin. benzer evrelerden geçtiğim için, ne tür bir baskı altında kaldığınızı anlayabiliyorum. yaşlılık insanları birbirine mi benzetiyor bilmem ama, bir süre fotoğrafa benim babam mı diye baktım. babam alzheimer a yakalanmıştı, belki de onu öyle hatırlamak istemediğimden, son yıllarından sadece bir tane fotoğrafı var bende.
    mükemmel olmaya gayret etmeyin, üzüntünüzü yaşayın. ben bir kaç yıl kendimi çok fazla germişim, tekrar mutlu olabilmem uzun zamanımı aldı.
    sevgiler,

  • bir dost |

    Haddim olmadigi halde, size tavsiye vermeden duramayacagim.
    Cok sacma ve aptalca gelecek biliyorum ama uzuntunuzu sonraya ertelemeye calisin ve birlikteliginizin keyfini cikartin. Sonra, o en kotu zamanlari bile insan cok ariyorsunuz.

  • jazzcı kızı |

    Canım Mügem

    Sana ve sabrına hayran olmamak elde değil. Bu yaptıkların daha sonra sana çok güzel ve çok özel bir şekilde dönecek inanıyorum.
    Hasta olan herkese acil şifalar diliyorum.
    Seni çok seviyorum

  • muko |

    Müge cim,
    Gözlerim dolu dolu okudum yazdıklarını boğazım düğümlenerek aşagıya indikçe Annenle babanın resmini görünce dolan gözyaşlarım akmaya başladı..
    Sevgili Türkay Bey O sevecen Gülümsemesiyle bana göre hiç değişmemiş…
    Onun yaptığı esprileri hatırladım hep..Hepimiz yeni evli olduğumuz için bize güzel taktikler veriyordu.Eminim gene espriler yapıyordur…
    Canım Müge cim hayat her gün bir şeyler öğretiyor..İçinde bulunduğumuz durumların mutlaka güzel yanlarını görüp onları öne çıkarmayı başardığımız zaman gerçekten mutluluğu anlayabiliyoruz.. Çünkü her ne koşul da olursa olsun yaşamak çok güzel..
    Şimdiye kadar sana soramamıştım..Annen ve Baban nasıl diye?Belki de üzülmekten korktuğum için..Ama herşeye rağmen Sana gülümsyerek poz verebiliyorlar…
    Babacığım gideli 8 yıl olmuş..En iyi arkadaşım derler ya..İşte öyleydi…
    ÇOKKKKK Selammmmmmm ve Sevgilerrrrrrrrrrrr

  • MEHMET |

    yazınızı okudum çok teşekkürler paylaştığınız için 21 yaşındayım annem hem kanser hem siroz benim en cok zorlandığım nokta her zaman kendimi mutlu etme enerjisini bulamıyor olmam.ufacık bir an ufacık bir görüntüde dengem bozuluyor.sil baştan yeniden başlıyorum toparlanmaya ama biliyomusunuz bu hastalık beni hayata daha bi bağladı.olgunlaştırdı.inanın ilerde bir dernek kurmayı bile düşünüyorum hasta yakınlarına destek için bence hasta yakını olmak daha zor.selamlar

  • gul |

    sabriniza ve ozverinize hayranim

    hasta yakini olmak ve bu sureci basari ile atlatmak inanilmaz derecede zor.. keske annemi babami tanisaydim diyenlerin de yerden goge hakki var.. bense diger kardeslerin ayni derecede sorumluluk tasimamasini veya paylasimda olamamasini yasiyor ve acaba tek kardes olsam daha mi az uzulurdum diyenlerdenim
    mutlaka hasta yakinina ilgi gostermek ve onu dinlendirmek sart sevgili hicbir sey yapmayip uzaktan uzulenler veya
    neden sikintini soylemedin diyenler
    maddi ve manevi cok zor bir surec bu..

So, what do you think ?